Bizi bu duruma ne getirdi dersen , inan bilmiyorum , düşünürsem belki bulurum , fakat istemiyorum ki.. Yaşıyorum ,Hissediyorum , bir nedene mi ihtiyacımız var ki.. Düşünmeden konuşmak bu kadar mı mutluluk verirdi ki . Korkamadan adım atmak , koşmak , canımın acısını düşünmeden sarılmak .. Bir neden mi ister ki seni seviyorum demek , yada bir nedeni mi olmalı sevmenin.. Bir insanın bir yanını sevmek , onca sevmediğin yahut bilmediğin yanını görmezden gelmek değilmidir ki , O sevdiğin bir yanın hatırına , sevmediğin yanlarını da sarıp sarmalamak değil midir ki ..
Çoğu insan neden tersini yapar ki.. Nasıl bir doyumsuz ruh halidir ..
Bana şöyle geliyor ki , tam sizin istediğiniz gibi bir insan aramak bulmak hazırcılığın emeksizliğin ta kendisidir..
Sen onun , sevmediğin bir yönünü sevdirsene kendine , sevmek için çabalasana ,emek harcasana.. O zaman Kırmayı bırak, bakmaya kıyamazsın..
Yaptığımız tek şey hazırcılık , günlük rahatımız ilişkiler de ki tercihlerimize de yansımış artık.
-Bana çiçek almazsa olmaz
-Arabası olmazsa olmaz ( ki insanların şahsi mallarını da kişilikten sayar oldular )
-Kiloluyla asla olmaz
-Horluyorsa kati suretle olmaz
Ve benzeri…
Önce tipinin hayalini kurar sonra kişiliğini şekillendirirler.. Ve beklemeye başlarlar sipariş üzerine insan sevmek.. yok öyle bir dünya .. Tipi tutar kişiliği tutmaz , kişiliğine şekil vermeye kalktığın an olay bitmiştir zaten, benim için bitmiştir tabi . Hadi bir cesaret olduğu gibi kabul et , olduğu gibi sev , karşında ki hamur değil ki kalıba sokasın , Onu yaradan zaten şekillendirmiş , Sevebilme marifetini de sana vermiş..
Sevgi ile… db
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder